Öncelikle atasözü ve deyim kartlarınız hayırlı olsun. Kitaplarınızı konuşmadan
önce okuyucularımıza kendinizden bahseder misiniz?
Teşekkür ederim. Yeni çıkan Süper Atasözü Kartları ve Süper Deyim
Kartları’nın çocukların ve öğretmenlerin eğitim öğretim süreçlerine fayda
sağlamasını diliyorum öncelikle.
Ben 1981 yılında İzmit’te doğdum. Karamürsel Süper Lisesinden 1998 yılında
mezun oldum. Üniversitede önce Turizm ve İşletme bölümünü bitirdim. Sonra
da alan değiştirmeye karar verip Çanakkale 18 Mart Üniversitesinde Türkçe
Öğretmenliği bölümü okudum. 2010 yılında yüksek lisansımı tamamladım.
2005 yılından beri eğitim sektörünün içerisindeyim. Son yıllarda öğretmenlik
değil de yöneticilik yapıyorum. İstanbul’da yaşıyorum. Evliyim ve bir kızım var.
 
Çocuklar için bir şeyler üretmek, onlara dair çalışmak hayatınızı nasıl etkiliyor?
Çocukların yaşamına dokunmak, onlara rehberlik etmek, okuma alışkanlığı
başta olmak üzere onlara bir şeyler katmak beni çok mutlu ediyor. Mutlu,
öğrenmeyi öğrenen ve seven çocuk geleceği de şekillendirir. O nedenle onlar
için üretmek kendi hayat yolculuğumda bana da ışık tutuyor.
Neden Kitap yazmak istediniz?
Okumayı çok seven biriyim. Okudukça büyüdüğümü, geliştiğimi hissettim hep.
Ve okudukça anlatacak çok şeyim olduğunu da fark ettim. Kendimi sanırım en
iyi yazarak ifade ediyorum. Bu nedenle bilgimi, deneyimlerimi, duygularımı,
kurgularımı yazarak anlatmaya karar verdim. Başta yazar olmak gibi bir amacım
yoktu. Yazdıklarım dikkat çekince kitaplaştırılması konusunda yönlendirildim
diyebilirim. Çalıştığım yayınevi de her çalışmama titizlikle yaklaştı. Tolstoy
Yayınevi’nin tüm çalışanlarına da buradan teşekkür etmek istiyorum. Kitaba,
yazara, okuyucuya verdiği değer ile sektörde fark yaratıyorlar.

Çocuk kitaplarında öğüt veya mesaj vermek illa gerekli midir?
Benim öyle bir kaygım yok. Öğüt vermekten ziyade okuyucuların durum ya da
olayları kendilerinin çözümleyebilmelerini, artılarını eksilerini kendilerinin
bulabilmesini sağlamak isterim. Bunun için de sorular sorarak, düşünmelerini
sağlayarak, farklı bakış açılarını anlamlandırarak çıkarımlarda bulunmaları çok
daha değerli bence.

Ne kadar zamandır yazıyorsunuz?
Yazma yolculuğum aslında lise yıllarına dayanıyor. İngilizce ağırlıklı bir lisede
okuyordum ve İngilizcem gelişsin diye İngilizce günlük tutuyordum. Sonra
küçük bir İngilizce hikaye ile hem dönem ödevimi hem de ilk yazın çalışmamı
yaptım.
Üniversitede aldığım tiyatro eğitimi ile çalıştığım okullarda Tiyatro Kulübü
kurup oyunlar yönettim. 2019 yılında da kitap okuma üzerine yazılmış üç oyun
barındıran, tiyatro türünde yazılmış, ilk kitabım “EYVAH, ANNEM VE
BABAM KİTAP OKUMUYOR!” yayımlandı. Sonrasında pandemi sürecini
çocukların gözü ile anlatan fantastik türde yazdığım hikaye kitabım “PAN İLE
DEMİ-DOĞA UYANIYOR” çıktı. Bu kitap çok beğenilince devamını da
yazdım. Pandemi sonrası sürecin bir hikayesi olan “PAN İLE DEMİ-DOĞA
OKULU”… Son olarak 2023 Haziran ayında, eğitsel değer taşıyan SÜPER
ATASÖZÜ KARTLARI VE SÜPER DEYİM KARTLARI yayımlandı.
 
Hayal gücü yazmaya etken mi peki?
Yazmaya tek bir çerçeveden bakamıyorum ben. Sadece hayal gücünün yettiğini
düşünmüyorum. Öncelikle çok okumak, anadilin yapısını ve kurallarını bilmek,
gözlem yapabilmek, ayrıntıları görebilmek, bağlantı kurabilmek, içinde
bulunduğumuz dönemin durum ve olaylarını farklı açılardan kavrayabilmek ve
belki de en önemlisi sabırlı olmak gerekiyor. Araştırma yapmayı sevmek
gerekiyor bir de. Müzik, spor, resim, matematik, fen gibi farklı birçok alandan
da beslenmek gerekiyor. İster istemez yazarken kendi yaşamlarımızdan bir
şeyler katıyoruz yazılarımıza. Tekrara düştüğümüz de oluyor elbette. O nedenle
yazmak isteklilik ve her işte olduğu gibi çaba gerektiriyor.
Sizce bas¸arınızın sırrı ne?
Başarı sözcüğüne verdiğimiz anlam ile ilgili biraz da bu sorunun yanıtı. Başarı
benim için kitaplarımın çok satması değil, tanınmış olmak ya da para kazanmak
da değil.
Kitaplarımdan biri okullarda sahnelenen tiyatrolara dönüşmüşse, başka bir
kitabım projelerde bibliyoterapiye kaynak olarak kullanılmışsa, eğitici kartlar ile
deyim ve atasözleri öğrencilerin dağarcığında yer etmişse, başarılı olmak için ilk
adımlarımı atmışım demektir. Bence başarı bir yolculuk, bir süreçtir. Ben de bu
sürece dahil olan bir yolcuyum.
Vakit ayırdığınız için teşekkür eder, çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.
Ben teşekkür ederim. Okuyan, sorgulayan, üreten bir nesil için bu röportaj ile siz
de başka hayatlara dokunuyorsunuz. Emeğinize sağlık.