Haberi Sesli Dinle

Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü’nün Bolu Dağı diye adlandırılan mevkiinin aslında “Düzce Dağı” olarak adlandırılması gerektiğini hatırlatan paylaşımı iki komşu ilin belediye başkanlarının karşılıklı “söz düellosuna” dönüştü.

 ÖZLÜ: “BOLU DAĞI DEĞİL, “DÜZCE DAĞIDIR”

“Aslında Bolu tarafında "dağ" yoktur. Bolu tarafı "ovadır". Dağ Düzce tarafındadır.

Coğrafi yapısına göre burası "Bolu Dağı" değil, “Düzce Dağı"dır.

Yaşam alanı bakımından dağdaki yol boyu işletmelerin tamamına yakını da Düzcelilerin.

Bu yanlışı düzeltelim.

Bu dağın doğru adı "Düzce Dağı"

 ÖZCAN: “AKILLI OL”

Düzce Belediye Başkanı Özlü’nün “Düzce Dağı” çıkışına Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın sert cevap vermesi söz düellosunun dozajının artmasına neden oldu.

“Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma. Kaynaşlı’yı, Yığılca’yı ve Akçakoca’yı elinden aldırma bana, AKILLI OL.!!”

DR. FARUK ÖZLÜ: “LAFA BAKARIM LAF MI DİYE, BİR DE SÖYLEYENE BAKARIM ADAM MI DİYE!”

Başkan Özlü’nün, son paylaşımında Bolu Belediye Başkanı Özcan’ın “Akıllı Ol” sözüne taktığı dikkat çekerken; Bolu Belediye Başkanı Özcan’a Mevlana ve Fuzuli’nin sözleriyle cevap verdiği görülüyor.

ÖZLÜ’DEN ÖZCAN’A “EDEBİ CEVAP”

Mevlana der ki; ‘bir lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adam mı diye’…
Fuzuli ise ‘söz söylemek irfan ister, anlamak insan’… diyor…
Yani anlayacağın; -pek sanmıyorum ama- aklının başında olduğu’ bir günün ya da saatin olursa; Düzce’ye gel, sana tane tane, aklının alacağı biçimde coğrafya, tarih anlatayım. Bir de Bolu Ovası’dan Düzce’ye doğru bakıver. Gördüklerin sana yeter!
‘Akıllı ol’ bahsini seninle ayrıca konuşacağım!

SÖZLER “BİLİMSEL VE EDEBİ” OLMALI  

Karşılıklı bu söz düellosunun  “siyasi rant ve yarışa” çevrilmeden iki komşu ilin halkları arasına sirayet etmeden, bilimsel veriler ışığında sürdürülmesinin önemi ve gereği hatırlatılarak “belden aşağı vurmadan” edebi bir dil kullanılarak; coğrafi veriler ve bilimsel tespitler gözardı edilmeden her iki il halklarına örnek teşkil edecek üslupla sürmesi gerektiğini hatırlatmayı bir görev telakki ediyoruz. Sokak dili ve kabadayı üslubunun gençler ve özellikle çocuklar için de “hiç olumlu bir iz bırakmayacağı” unutulmamalıdır.